Monday, March 20, 2006

BUGUN COK GUZEL BIRGUN...murat ve ebru evleniyor, ozlem bay bir yas daha buyuyor ama hic yaslanmiyor, veee..dunya siir gunu...

simdi...nerden baslasam nasil anlatsam?
bugun cok cok cok guzel birgun...3 guzel olay bir arada...

1. BUGUN ABIM MURAT EVLENIYOOOORRR!!

peki ben burada ne yapiyorum? hic o konuya girmeyelim, aglamayayim simdi..

dugun gunu degilse de resmi nikah gunu bugun,
canim muratim ve ebrum, nam-i diger Murbo & Trinity bugun evleniyor!!

Allah mesut etsin, bir yastikta kocatsin, omur boyu bir arada mutlu yasatsin...
cok cok cok mutluyum onlar adina,
canlarim benim!

2. BUGUN 17 YILLIK DOSTUM OZLEM BAY'IN DOGUM GUNUUUU!!!

ozlemcim,

seni anlatmak istedigimde aklima hep ilk tanistigimiz gun geliyor..
bir de yillar sonra ODTU'de karsilastigimiz gun...
bir de bahar senliklerinde yaptigin espriler uzerine benim gulme krizlerim..
bir de bana sectigin parfum, yillardir degistirmedigim...
bir de sizin evde bir kutu cikolatayi bitirdigimiz gun...
bir de murathan mungandan bashsederken costugumuz happy days gunleri...
bir de telefonda "valla o arayan kizlar bizler degildik" krizleri...

bir de..bir de..milyonlarca sey!!

ama hepsinin ozunde tabii bir de bizi bir turlu birbirimizden ayiramayan, koparmayan o guzelim EVRENSEL PLAN :)

dokundugun herseyde biraz parfum kokusu, bir sen kahkaha, bir cam boncuk biraktin ozlemcim...

tanidigin herkeste o guzel kocaman kalbinin bir parcasi kaldi biliyorum...bizler senin guzel kalbinle guzellestik...seninle daha CANDAN bir insan olduk hepimiz, daha candan, daha samimi, daha gercek...

HEP BOYLE KALMAN DILEGIMLE, HEP OZLEM OLMAN DILEGIMLE...

1989'da Ari Kolejinin bahcesinde tanidigim o mavis gozlu kucuk kizsin sen benim icin,
hep oyle kaldin,
hep oyle kalacaksin...

sana en sevdigimiz sairin bir siiri ve ayni zamanda birlikte bagira bagira soyledigimiz bir sarki olmus en guzel sozleri armagan ediyorum dogum gununde: biz de yillardan, yollardan sonra hala ve hep yanyana olacagiz, SOZ!!

Fırtına

Bak işte yaklaşıyor fırtına
Bak yine yükseliyor dalgalar
Yollardan sonra
Yıllardan sonra
Şarkılar söylüyor çocuklar
Yollardan sonra
Yıllardan sonra
Yeniden yanyana onlar

Ne geçmiş tükendi
Ne yarınlar
Hayat yeniler bizleri
Geçse de yolumuz bozkırlardan
Denizlere çıkar sokaklar

Murathan Mungan


3. VE BUGUN DUNYA SIIR GUNUUUU!!

yasasin sairler! yasasin ozanlar! yasasin sozcukleriyle bizi buyuleyen butun insanlar!
butun o soz buyuculeri, laf ebeleri, canim sairler, saireler!!

kiminizi sagcilikla, kiminizi solculukla sucladik,
surduk, kizdik, dedikodunuzu yaptik...

siirlerinizi bilmedik ama hayatlariniz hakkinda nutuk atip durduk!!

anlamadik..

eninde sonunda pit pit atan bir minik sirca kalp vardi yureklerinizde,
herkesin hissettigini herkesten guzel anlatabilen o guzelim kalpler..kimi zaman parasizliktan acidi, kimi zaman anlasilmamaktan..

ha Turk'tunuz ha Latin Amerikali..
hangi dilde yazarsaniz yazin, biz belki de hic anlamadik sizleri ey sairler..

sevgi sevgiydi,
sagda da solda da..Afrika'da da, Asya'da da...

o yuzden diyorum ki kitap raflarinda yanyana durmali Necip Fazil ve Nazim Hikmet,
o yuzden gulup gecmeli "sizin kusak politikadan anlamiyor" diyenlere...

saskin bakislar altinda dudak bukenlere gulup gecmeli , gulmeli bize "farkli" yi ogretmeye calisanlara,

yurekten bilmeli ki "farkli" diye birsey yok,
insan kalbi her yerde, hep AYNI...

En guzel siir diye birsey yok benim icin, hepsi o kadar guzel ki..
yine de bugun Pablo Neruda'nin o cok iyi bilinen dizeleriyle birakiyorum sizleri,
ispanyolca ogrenmeye karar vermeme neden olan siiri..

DUNYA SIIR GUNUNUZ KUTLU OLSUN...

********

Bu gece en hüzünlü şiirleri yazabilirim

Şöyle diyebilirim : 'Gece yıldızlardaydı
Ve yıldızlar, maviydi, uzaklarda üşürler'

Gökte gece yelinin söylediği türküler

Bu gece en hüzünlü şiirleri yazabilirim
Hem sevdim, hem sevildim, ya da o böyle söyler

Bu gece gibi miydi kucağıma aldığım
Öptüm onu öptüm de üstümde sonsuz gökler

Hem sevdim, hem sevildim, ya da ben böyle derim
Sevmeden durulmayan iri, durgun bakışlı gözler

Bu gece en hüzünlü şiirleri yazabilirim
Duymak yitirdiğimi, ah daha neler neler

Geceyi duymak, onsuz daha ulu geceyi
Çimenlere düşen çiy yazdığım bu dizeler

Sevgim onu alakoymaya yetmediyse ne çıkar
Ve o benimle değil, yıldızlıdır geceler

Yürek zor katlanıyor onu yitirmelere
Bakışlar sanki onu bana getirecekler

Böyle gecelerdeydi ağaçlar beyaz olur
Artık ne ben öyleyim ne de eski geceler

Sesim ara rüzgarı ona ulaşmak için
Şimdi sevmiyorum ya, eskidendi sevmeler

Şimdi kimbilir kimin benim olduğu gibi
Sesi, aydınlık teni, sonsuz uzayan gözler

Sevmiyorum doğrudur, yürek bu hala sever
Sevmek kısa sürdüyse unutmak uzun sürer

Bu gece gibi miydi kollarıma almıştım
Yüreğimde bir burgu ah onu yitirmeler

Budur bana verdiği acıların en sonu
Sondur bu onun için yazacağım dizeler

Pablo Neruda

Friday, March 17, 2006

Gec Kalmis Bir Yazi: Dunya Kadinlar Gunu...

Kabul ediyorum, gec kaldim!!

Bir turlu oturup yazamadim,
once hangi dilde yazayim diye dusundum durdum (tabii ki butun kadin dostlarim Turkce bilmiyor :)
sonra kimlere gondereyim derken...
ayin 17 si oldu..

Canim kadinlar (kizlar, kadinlar, anneler, ablalar, teyzeler, halalar, komsu teyzeler, arkadaslar, gelinler, kuzenler, babaanneler, anneanneler, tanidigim ve sevdigim butun kadinlara iste :)

Iyi ki varsiniz hepiniz canim kadinlar!
Kiminiz ailemsiniz, kiminiz dostlarim, kiminiz bana aile gibi yakin arkadaslar..
Kiminizi uzun zamandir arayamadim, kiminiz kizginsiniz belki bana, kiminiz kirgin..
Kiminizle bes dakika once konustum henuz,
Kiminiz var ki yillardir bes dakika bile ayiramadim...

Kiminiz kalbimi en umulmadik anda kirdi,
Kiminizi ben cok uzdum buzdan sozlerimle...
Kimimiz ozur dilemeyi hic bilemedik..

Kiminiz oylesine bir arkadasken simdi canimizin parcasi oldu..

Oyle ya da boyle...

Bahanemiz olsun, olmasin, yaziya devam...bu yazi hepimiz icin..

Su an cogunuzdan oyle ya da boyle uzaktayim,
ustume kendi kendime yukledigim bir gorevin tamamlanma asamalarindayim,
bir yandan calismalarin yogunlugu, bir yandan kendi basima cikardigim isler derken bildiginiz "aysegul hep mesgul" halleriyle kosturup duruyorum...

Bazi insanlar, bos kalamazlarmis, sonra da sikayet ederlermis ne cok isim var diye, bakiniz burada bir somut ornek var karsinizda :)

Tum bu ozur faslindan sonra..gelelim yaziya:

Canim kadinlar,
sizlere "yasasin kadinlar, catlasin erkekler!" tadinda bir yazi yazmak istemiyorum...Zaten yakin arkadaslarinin arasinda cok sayida erkek olan bir insanin yazacagi samimi bir yazi olmaz bu..

Hem erkekler de catlamasin yahu,
dunya onlarla guzel,
onlar da yasasin,
yasasin babalarimiz, kardeslerimiz, kuzenlerimiz, arkadasimiz, sevdigimiz, nisanlimiz, esimiz...
Bazen her birisi bizi ayri ayri delirtse de onlar olmasa en buyuk mutluluklarimiz hep eksik kalirdi dusunsenize..

Kadinlarin ihlal edilen sosyal haklari uzerine bir nutuk da atmayacagim, gerci o en buyuk zevkim ama bugun degil..

Peki ben size ne yazacagim?

Benim bugun yazacagim, mutluluklarimiz uzerine birkac satir...

Gercek mutluluklarimiz uzerine...

Kendimden orneklerle..
Canim kadinlar,
benim en mutlu, en huzurlu hissettigim anlar genelde cok buyuk olaylarin, cok onemli gunlerin icinde olmuyor, cok denedim, biliyorum..

mutluluklarim, ani kucuk sevinclerim, hep bir yerlerinde sakli yogun yorucu baygin gunlerimin...

kisin ortasinda bahardan kalma bir yarim gun mesela,
paylasmaktan cekinmedigim bir gunun sonunda 1+1 in 2 degil 11 etmesi..
hic beklemedigim bir anda, uzaklardan bir kisacik mail,
en yogun gunumde birinin dogum gunumu yanlis hatirlayip aylar sonra minicik bir paket birakmasi masama,
sikayet ederek toz aldigim o gun, bilmem kac yil once okudugum ve unuttugum o guzel kitabin birden elimden dusmesi, acilan 46. sayfa ve altini 18 yasimin heyecaniyla cizdigim mukemmel satirlar,
ya da...
radyoyu oylesine actigim bir anda Frank Sinatra'nin guzel sesi ve en sevdigim sozleri "My Way" sarkisinin...
bazen de..demledigim caydan bir yudum aldigimda aklima gelen Erzincan piknikleri...
ODTU gunleri, Bahcelievler sokaklari..neler neler...

mutlulugun bir gizi, gizemi varsa eger,
ve o gizi cozmeye herkes kadar yaklasabilmissem sudur giz: mutlulugun bir surec olmadigi ve gunluk hayatlarimizin arasina serpistirilmis oldugu...

mutlulugun bir gizi, gizemi varsa eger,
ve o gizi cozmeye -herkes kadar- yaklasabilmissem sudur belki de: mutlulugun bir
surec olmadigi ve gunluk hayatlarimizin arasina bol bol ve minik minik
serpistirilmis oldugu...

tumuyle mutlu & dertsiz olabilecegimiz gunlerin bos(!) hayalini kurarken minik
mucizelere kor olmasak,
hep daha sonrayi dusunurken simdideki kucuk buyuleri kacirmasak..

olagan olan herseyi olaganustu yapabilsek bir dokunusla,
bir bakisla, bir gulusle..
kimse icin degil sadece kendimiz icin...

yanyana durabilsek, birbirimizin sevincine ortak olabilsek,
samimice paylasabilsek,
hepimiz 1'iz kendi kendimize...

bir yorgunluk animizda dostumuzun en buyuk sevincinden 1 cikarip onu 0
yapmasak..aksine sevincine eklensek..
1+1 olsak, hatta 2 bile olmasak, 11 olsak...

mutlu oldukca paylassak, paylastikca mutlu olsak...

gecmis kadinlar gunumuz ve her gunumuz kutlu olsun,
canim kadinlar!

Friday, March 03, 2006

Garantiye Aldiklarimiz

Ingilizce'de bir deyim var, "to take something or someone for granted". Tam olarak Turkce'ye cevirirsek: herhangi bir nesnenin ya da bir insanin her an elimizin altinda oldugunu varsaymak, ona sahip oldugumuz icin ne kadar sansli oldugumuzu unutmak...

Turkce'de boyle bir deyim var mi bilmiyorum. Bence olmali..cunku hepimizin hayatinda "nasilsa bana kizmaz, bana kirilmaz" dedigimiz ve kimbilir kac defa derinden yaraladigimiz, ama sonunda tekrar affedildigimiz kac insan var..

"Garantiye Aldigimiz" bu insanlar, hep bizi en cok sevenler oluyor genellikle. Bize kiyamayanlar, hep affedenler. Bizi cok sevdiklerinden emin olmasak zaten o kadar uzmeyi goze alamayiz o kisileri, dusunsenize kotu gecen gunun ardindan ofkemiz, yorgunlugumuz hep garantiye aldigimiz kisilerden cikar. Kimi zaman onlari da kizdirmayi basaririz, bazen bize gunlerce somurturlar ama en sonunda cezasini tamamlamis simarik cocuk edasiyla yine affediliriz, yine affederler..

bu dongu boylece surer gider: araya mesafe, geri dondurulemez kalp kirikliklari ya da olum girene dek...

ben artik kimseyi garantiye almak istemiyorum,
kimsenin kalbini kirmak istemiyorum, ozellikle en sevdiklerimin,
kimsenin benim varligimi ya da dostlugumu garantiye almasini da istemiyorum..

cunku bu hayatta fazladan bir gun bile kimseye soz verilmemis..
Yasayacagimiz kadarini yasayip gidecegiz..
Geriye de anilar kalacak yalnizca..

Her insan, hayatimizin herhangi bir doneminde taniyabilecegimiz, sevebilecegimiz her insan, bize verilmis bir emanet gibi..cok iyi bakmali sevgilere, cok ozenli olmali..

ne kadar az kalp kirarsak o kadar iyi...